Kategoriler
Uncategorized

Vicdan

Hep en hassas yerlerinden tekrar tekrar vurulanlar,herkese evet diyerek üzerine yüklenen yüklerle sırtında kamburuyla dolaşanlar ve bir hayırla pul olup savrulanlar yalnız değilsiniz…

Dudaklarından çıkan iki kelimeyle birilerinin   yolunu belirleyenler, belki de insanları hayata küstürenler,yani ‘ömür törpüleri’ eminim sizler de tahtınızda mutlu değilsiniz.

Yastıklara baş koydurmayan,bir başına kalınca bir yerlerden yükselen bir ses var adı vicdan.

Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten,kişinin kendi ahlaki değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç diyor vicdan için tdk.

Ben insan olmanın birincil kuralı diyorum.

Elimizde pankartlarla dolaşalım her yere bu açıklamayı yazalım istiyorum çünkü aranılan kan bulunamıyor kimselerde.

Kırıntısı kalmamış kimimizde.Yalvarıp ayaklarına kapanasım var yapmayın etmeyin elden giden insanlığımızdır diye.

Bu vicdan yükü öylesi ağır olmalı ki yanlışımda uyutmamalı, gerçeklerle karşılaşınca hep doğru sözü çıkarmalı ağzımdan.Muhtaç olana yardım eli olmalı ve güneş yalnızca vicdanı temiz olana doğmalı.

Bir insanın dini vicdandan geçmeli..Kadına,çocuğa ve bir ağaca ,bir kuşa kol kanat germeli.

Yorgan olmalı üşüyen bir bedene, çare olmalı umutsuz bir düşünceye ,ellerinden sıkıca yakalamalı.

Şimdilerde sıcak bir bakışa mutlu bir günaydına ve en çok çıkarsız gülümseyen bir insan evladına ihtiyacımız var.

Gülmeyi unutan her bir yüzün, mutlu anların özlemini yaşayan her bir hücremizin insan olma yolunda kocaman bir vicdana ihtiyacı var.

Bizi iyiliğe ,güzelliğe umut dolu yarınlara götürecek o içimizdeki sese kulak verin.O ses bizim dilimiz,dinimiz ve geleceğimiz üzerine basıp geçmeyin.

Kategoriler
Uncategorized

Kendini keşfet

Şu hayatta nefes alıp verirken olmasını istediğimiz ille de oldurmaya çalıştığımız bir takım olaylar var.-mış gibi yapmak örneğin günümüzün en büyük problemi.Sosyal medya kanallarıyla daha fazla görünen olan hayatlarımızın mükemmelliği üzerine kafa yormaya ve diğerlerinin hayatını daha da yakından mercek altına almaya başlayalı uzun zaman oldu.

İster kabul edelim ister etmeyelim kendimizde olmayanı gördüğümüz zaman sinir olup, olumsuzunu gördüğümüz de ne hayatlar var diyip halimize şükrettiğimiz de oldu.Açık bir dedikodu alanı sosyal medya.Herkes tanıdık herkese açık bir kapı.

İzlenenler ve izleyenler arasında ince bir çizgi var.Bir dizi izliyormuş gibi düşünmek yirmi dört saatlerinin toplasanız iki dakikasını gördüğünüz hayatlar için kendinizi olumsuzluklara kaptırmamanız gerek.Güzel olanı almak fikir alışverişinde bulunmak bunların hepsi güzel şeyler lakin olmayanda hırslara kapılmak insanları kötülemek ,açık aramak kendine dönmenin açık işareti.

Ekranlara gömdüğümüz kafalarımızı bir an  kaldırıp etrafımıza baktığımızda gerçekler yanıbaşımızda gibi duruyor yüzümüze bir takım gerçekler çarpıyor biliyorum.O kadar güzel bir dünya var ki hemen elimizin altında ona kapılmak zaman zaman kendini orada hissetmek normal bir düşünce ama anlık olarak.Bunu tüm hayatımıza empoze etmeye etmeye çalışmak ise maalesef mutsuz hayatlar senfonisi..

Oysa salt mutluluk kendi içimizde, ailemizde yanıbaşımızda.Kimsenin kıyasına ,yarışına ihtiyacı olmadan bizim ona dönmemizi bekliyor.

Diğerleri gibi olmak nasıl derler bir başkasının ayakkabısını giymek gibi; sıkabilir, bol gelebilir en güzeli kendi ayakkabılarınla yola devam etmek.

Üstelik yenisini almak giydiğini parlatmak da bizim elimizde.

Kendimize söyleyeceğimiz en güzel şey kendini bul, kendini keşfet çünkü “ben “ değerliyim, çünkü “Sen” değerlisin.